10 Nisan 2010 Cumartesi

Çok isterdim düşlere tutunmak.Benim gibi görünen her şey zamanla anlamını yitiriyor.Parçam olduğunu düşündüğüm her şey yavaş yavaş uzaklaşıyor. Artık neden aramaktan usandım...
Çok uzağa gitmek, bulutların ötesine... ama kime neye hangi gölgeye tutunmak? Hiçbir şey bana uzaklaşmayı garantilemiyor. Kendimden uzaklaşamadıkça!
Tek bir anlam yükledim şu boş ruhuma. Ancak o da doldurmak istemiyor ruhumu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Hayat beni nereye savuruyor, bilmiyorum. Kastetmediğim şeylerin, başklarının günahlarını sırtlamaktan yoruldum. Ya kendi günahlarım? Yalvarsam da inanan kimse kalmadı. Tüm yaşadığım şeyden sonra tanrıya yalvarsam o sesimi duyar mı? O beni anlar mı? Neden karşıma çıkan tüm mucizeler bir anda beni karanlığa hapsediyor? Bu ne bir sitem ne de isyan... Gözyaşlarım ne zman diner? Keşke hep çocuk kalsaydım. Çok pişmanım.Tüm umutlarım sonunu göremediğim dipsiz bir kuyuya savruldular...
Ben ise hala beni bırakmak isteyen o umutların...Her neyse kimin umrunda?
Ölüyor ruhum zalim bir yabancının kollarında can çekişiyor...Sadece seyrediyorum.